Miyom

Miyom

Miyom (Myom) nedir?

Miyomlar, rahmin kas tabakasından köken alan iyi huylu, kanser olmayan tümörlerdir. Miyomlar, fibroid, leyomiyom, leyomiyomata veya fibromiyom olarak ta bilinmektedir. Büyüklükleri 1 ile 20 cm arasında değişebilen ve tüm kadınların yaklaşık %25-50’sinde, 35 yaşın üzerindeki her üç kadından birinde görülebilen bir hastalıktır. Nadir olarak 15 yaşından itibaren de görülebilir.  Hastalarda tek bir miyom olabildiği gibi farklı bölgelere yerleşmiş ve çeşitli büyüklüklerde olan irili ufaklı çok sayıda miyom da olabilir. Miyomların tek mi yoksa gruplar halinde mi olacağını kestirmek zordur. Uzun bir süre çok küçük kalabilirler, birden hızla büyüyebilirler veya yıllar boyunca yavaş yavaş büyüyebilirler.

Rahmini korumak istediğimiz bir hastamızdan çıkardığımız 15 adet myom
Rahmini korumak istediğimiz bir hastamızdan çıkardığımız 14 adet myom

Miyom Nedenleri Nelerdir?

Miyomlar oldukça sık olmalarına rağmen onlara neyin neden olduğu hakkında çok az şey bilinmektedir. Kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen, miyomların büyümesine yol açar. Bu nedenle miyomlar genellikle üreme çağında ve gebelikte yaklaşık 2-3 kat büyürler. Menopoz döneminde ise östrojen azalacağı için miyomlar genellikle küçülürler.
Kaç Çeşit Miyom Vardır?

Miyomlar rahim dokusundaki yerleşim yerlerine göre 3 gruba ayrılırlar;

  1. Submuköz Miyomlar

Rahimin iç boşluğuna doğru büyüyen miyomlardır. En az rastlanan miyom tipi olmakla beraber en çok kanama problemlerine sebep olan miyomlardır. Rahim iç tabakası olan endometrium üzerinde baskı yaparak hasar oluştururlar. Adet kanamasının miktarında artma, kanama süresinde uzama, parça düşürme şeklinde pıhtılı kanama, adet dönemleri dışında kanama ve bu kanamalara bağlı ciddi kansızlık (anemi) şikâyetlerine sebep olurlar. Bazen rahim ağzından vajina içine doğru büyüyebilirler. Bu durumlarda cinsel ilişki sırasında ağrı ve kanama şikâyetleri görülebilir.

  • İntramural Miyomlar

Rahim duvarının ortasında yani kas dokusu içinde yerleşimli miyomlardır. En sık rastlanan miyom tipidir. Submuköz miyomlar gibi, adet kanamasında artma, adet süresinde uzama ve buna bağlı kansızlığa neden olabilirler. Ayrıca bu miyomlar rahimde büyümeye sebep olarak karın ağrısı ve dolgunluk hissi oluşturur. Aynı zamanda büyük miyom ve bu nedenle büyümüş olan rahim çevre organlara bası yapar. Barsaklar üzerine yapılan bası sonucu gaita (büyük abdest) dışkılamasının yapılamaması ve kronik kabızlık şikâyetleri olur. İdrar kesesine bası sonucu idrar yapmada zorlanma veya tam tersine sık idrara çıkma gibi problemler oluşabilir.

  • Subseröz Miyomlar

Rahimin dış yüzünden karın boşluğuna doğru büyüyen miyomlardır. Tipik olarak kanama problemlerine yol açmazlar. Miyomun büyüklüğüne bağlı olarak bası belirtileri daha ön plandadır. Daha çok karın ağrısı, karın krampları, sırt ağrısı, dolgunluk hissi, idrar yapmakta zorlanma veya sık idrara çıkma ve kabızlık gibi bası belirtilerine neden olurlar.

Miyomun Belirtileri Nelerdir?

Miyomların çoğu herhangi bir şikâyete yol açmazlar ve tedavi gerektirmezler. Ancak tüm miyomların yaklaşık %10-20’si yerleşim yerlerine göre bazı şikâyetlere neden olabilirler.

  1. Adet düzeninde ve adet kanamalarında değişiklikler (En sık görülen şikayetlerdir)
  • Daha uzun veya daha sık adet dönemleri
  • Adet dışı zamanlarda vajinal kanama
  • Normalden daha fazla vajinal kanama
  • Parça düşürme şeklinde bol ve pıhtılı vajinal kanama
  • Adet sancısı (kramplar)
  • Yoğun kanamalara bağlı olarak kansızlık (Anemi)
  • Ağrı
  • Karın ağrısı ve dolgunluk hissi
  • Karın krampları
  • Sırt, bel, makat ve bacak ağrısı (sıklıkla künt, ağır ve sızlatıcı tarzda ağrı)
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı
  • Baskı
  • İdrar yapmada zorluk veya sık idrara çıkma (miyomların idrar torbasına bası yapması sonucu)
  • Gaita (büyük abdest) dışkılamasının yapılamaması ve kronik kabızlık (miyomların barsak sistemine bası yapması sonucu)
  • Kısırlık (İnfertilite): Özellikle rahimin iç boşluğuna doğru büyüyen (submuköz) miyomlar gebeliğin rahim içine yerleşime engel olurlar.
  • Rahimde ve karında büyüme, karın şişmesi

Miyomların çoğu sorun oluşturmamasına karşın nadiren komplikasyonlar (istenmeyen durumlar) gelişebilir. Rahim yüzeyine bir sap ile bağlı olan miyomlar torsiyone (miyomun kendi etrafında dönerek kan akımını engellemesi) olabilir. Bu durumlarda ağrı, bulantı yâda ateş görülebilir. Miyomlar enfekte olabilir (iltihaplanabilir). Çok nadir olgularda ise miyomun hızlı büyümesi ve diğer belirtiler ile birlikte kansere dönüşüm görülebilir.

Miyomlar ve Gebelik

Gebe kadınların bir kısmında miyomlar görülebilir ve genellikle herhangi bir probleme yol açmazlar.
Gebelik sırasında rahime gelen kan miktarındaki artış ve östrojen hormonundaki artışla beraber miyomların boyutları da artmaktadır. Miyomların büyümesiyle birlikte baskı hissi ve ağrı oluşabilir. Hastaların çoğunluğunda gebelikten sonra miyomların boyutunda küçülme olur.

Miyomlar şunların riskini artırabilir:

  • Düşük (gebeliğin 20 haftadan önce sona ermesi durumu)
  • Erken doğum
  • Makat doğum (bebeğin baş aşağı durmak dışında bir pozisyonda olması)
  • Doğum sırasında ve/veya doğumdan sonra daha fazla kan kaybı

Nadiren, büyük bir miyom rahim ağzını kapatabilir veya bebeğin doğum kanalından geçişini engelleyebilir. Bu durumlarda genellikle sezaryen ile doğum gerçekleştirilir. Sıklıkla, miyomların gebelik sırasında tedavi edilmeleri gerekmez. Çok nadiren gebe bir kadında miyomektomi (Miyom çıkarma ameliyatı) yapılabilir veya sezaryen sırasında miyomektomi gerekebilir. Bazen miyomları olan gebenin ağrı, kanama yâda erken doğum tehdidi nedeniyle istirahat etmesi veya bir süre hastanede yatması gerekebilir.

Nasıl Teşhis Edilir?

Miyomların çoğu jinekolojik muayene ve ultrasonografisi ile saptanabilir. Bazen aşağıda belirtilen ek tanı yöntemlerinden de faydalanılabilir.

  • Histeroskopi:  Rahmin içerisini görebilmek için histeroskop adı verilen ve ucunda kamera olan ince bir alet kullanır. Bu alet vajinal yolla rahim ağzından içeriye doğru yerleştirilir. Böylece rahim boşluğu içerisindeki miyomları görünmesine imkân sağlanır.
  • Histerosalpingografi (HSG): Rahmin ve tüplerin şekil ve büyüklüklerindeki anormal değişikliklerin saptanabildiği özel bir röntgen filmidir.
  • Salin infüzyon sonograsisi (SİS): Rahim içine serum fizyolojik verilerek rahimin ultrasonografi eşliğinde incelenmesidir. Bu sayede rahim içindeki miyom veya poliplerin ayrımı yapılabilir.
  • Laparoskopi: Göbekten, göbek üstünden veya hemen göbek altından yapılan küçük bir cilt kesisinden karın içerisine yerleştirilen kamera ile rahim dış yüzeyindeki miyomlar tespit edilebilir.
  • Magnetik rezonans görüntüleme (MRI) ve Bilgisayarlı tomografi (BT):  Nadiren gerekmektedir. Bazen başka bir tıbbi sorunu veya belirtileri incelemek için kullanıldığında rastlantısal olarak miyomlar saptanabilir.

Miyomlarda Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Boyutları küçük olan ve şikayetlere yol açmayan miyomlar ile menopoz dönemine yaklaşan bir kadında görülen miyomlarda sıklıkla tedavi gerekmez. Miyomlar cinsel ilişki sırasında ağrıya sebep olmadıkça cinsel aktivitede kısıtlamaya gerek yoktur.

Tedavi gerektiren miyomlarda hastanın yaşı, çocuk isteği ile miyomun yerleşim yeri, sayısı, büyüklüğü ve büyüme hızı gibi etkenlere bağlı olarak tedavi seçenekleri değişmektedir. Miyomlar ilaç veya ameliyat ile tedavi edilebilirler.

  • İlaçlar: Gonadotropin salgılayıcı hormon (GnRH) agonistleri gibi miyomları ameliyata hazırlık için geçici olarak miyomun boyutunu küçültmede ve kanamayı kontrol etmede kullanılabilirler.
  • Ameliyatlar:
  • Miyomektomi
    Miyomektomi rahimi yerinde bırakarak sadece miyomların cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bu ameliyat yöntemiyle hastanın rahmi korunduğu için çocuk sahibi olabilme şansı da vardır. Miyom ameliyatı yapılan hastalar ameliyattan sonra gebe kalırlarsa normal vajinal yolla doğum yapabilirler ancak sezaryenle doğum da gerekebilir. Miyomların çıkarılmasında sırasında, özellikle çocuk isteği olan hastalarda rahim duvarını döşeyen endometrium tabakasına zarar vermeden miyomların çıkarılması ve rahimin bütünlüğünün bozulmamasına dikkat etmek gerekir.
    Ameliyat sonrasında ilerleyen zamanlarda tekrar miyom gelişebileceği unutulmamalıdır. Miyomektomi birkaç değişik yolla yapılabilir. Kullanılan cerrahi teknik miyomların yerleşimi, sayısı ve büyüklüğüne bağlıdır.
  • Laparotomi     (açık ameliyat)
  • Laparoskopi    (kapalı ameliyat)
  • Histeroskopi

Rahim içine doğru büyüyen submuköz miyomlar karına herhangi bir kesi yapılmadan vajinal yoldan uygulanan histeroskopik cerrahi ile çıkarılabilir. Bu yöntemle rahimin duvarındaki ve derindeki miyomları çıkartılamasa da sıklıkla miyomların sebep olduğu kanamalar kontrol altına alınabilir. Histeroskopi işlemi sonrasında çoğunlukla gece hastanede yatmak gerekmez. Rahim duvarında veya rahimin dışına doğru büyüyen miyomlar laparoskopik (kapalı ameliyat) veya laparatomi (açık ameliyat) ile çıkarılabilir. Laparotomi için karına bir kesi yapılır. Miyomlar daha sonra bu kesiden dışarı çıkarılır. Miyomlar ayrıca karnın içini görmekte kullanılan laparoskop yoluyla da dışarı çıkarılabilir.

Bakire hastalarda da miyom ameliyatı yapılabilir. Laparoskopik (kapalı ameliyat) veya laparatomik (açık ameliyat) cerrahi uygulandığında kızlık zarı zarar görmez.

  • Histerektomi
    Histerektomi miyomla beraber rahimin tamamının laparoskopik (kapalı ameliyat), laparotomik (açık ameliyat) veya vajinal yoldan çıkarılarak hastanın tedavi edilmesidir. Rahimin büyüklüğü, miyomların büyüklüğü, sayısı ve yerine göre uygulanacak ameliyat yöntemi belirlenir.  Histerektomi yapıldıktan sonra bir hasta artık çocuk sahibi olamaz.
  • Uterin Arter Embolizasyonu
    Bu yöntemle rahime giden kan damarları kontrollü bir şekilde tıkanır. Miyomların büyümesine olanak sağlayan kan akışı durdurulur. Böylece miyomun küçülmesi sağlanır.

Leave a Reply